Kırgızistan Orta Asya’da konumlanmıştır. Komşuları kuzeyde Kazakistan, batıda Özbekistan, güneybatıda Tacikistan ve güneydoğuda Çin Halk Cumhuriyeti’dir. Tanrı Dağları ülkenin %65′ini kaplar ve ülke bu yüzden “Orta Asya’nın İsviçre’si” olarak adlandırılır Kuzeybatı Tyan-Şan dağları üzerinde bulunan ve ülkenin en büyük gölü olan Issık Köl(Sıcak Göl), Titikaka’dan sonra dünyanın en büyük dağ gölüdür. Orta Asya’da yaşayan Kırgızlar, tüm Kırgızların yüzde 90′ını kapsar. Doğu Türkistan’da 80.000, Afganistan’da 25.000 Kırgız’ın yaşadığı tahmin edilmektedir. Çin kaynaklarında geçen Kien-Kun, Ki-Ku gibi adlandırmaların Göktürk metinlerinde Kırkız, Tibetçe’de Gir-Kız şeklinde geçtiği görülür. Kırgızlar, Tanrı Dağları’nın doğusu ile Tannu-Ola arasında ortaya çıkmışlardır. Tarihi kaynaklara göre ise Kırgızlar 13. yüzyıldan sonra bugünkü yurtlarına gelmişlerdir. Kırgızlar, 9. yüzyılda Uygur-Türk devletinin başına geçmişler, önce Özbek hakimiyetini daha sonra da Kazak egemenliğini kabul ederek birlikte hayatlarını sürdürmüşlerdir. 1924’te Kara Kırgız Özerk Oblast’ı oluşmuş; 1926′da Özerk Cumhuriyet kurmuşlar; 1936′da ise Kırgız SSC olarak SSCB’ne katılmışlardır. Kırgızlar, 15 Ağustos 1990′da egemenliklerine, 31 Ağustos 1991′de de bağımsızlıklarına kavuşmuşlardır. Tarihin her döneminde dillerini koruyan Kırgızlar, her zaman milli kültürlerine bağlı kalmışlardır. Bu konuda Manas Destanı’nın büyük yararını ve etkilerini görmüşlerdir . Kırgız dili ve kültürünün sağlam kalmasının en önemli sebebi Manas Destanı’dır. Yüzölçümü: 198.500 km2 Nüfus: 5,317,000 Başkent: Bişkek Demografik Durum Nüfusun Etnik Yapısı Grup Nüfus içindeki yüzdesi Kırgız 52.4 Rus 18 Özbek 12.9 Ukrain 2.5 Alman 2.4 Diğer 11.8 Dini: İslâmiyet. Müslüman oranı %91′dir, %8 Hıristiyan, %1 Budist bulunur. İktisadi Durum: Topraklarının ancak %7’si tarıma elverişli olan ülkenin, başlıca tarımsal ürünleri buğday, pamuk, tütün, kenevir, yağlı tohumlar, şeker pancarı, üzüm, şekerkamışı, haşhaş, mısır, meyve ve sebzedir. Tarıma elverişli arazisinin %72’si sulanabilmektedir ve sulama kanallarının uzunluğu 30.000 km. civarındadır. Dağlık bir ülke olan Kırgızistan’da hayvancılık yaygın olarak yapılmakta ve önemli gelir kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Ülke eski Sovyetler Birliği’nin başlıca yün üreticilerinden olup, Rusya ve Kazakistan’dan sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Hayvancılık alanında ipek ve tabaklanmış deri üretimi de önemli bir yer tutmaktadır. Büyük ölçüde tarıma dayalı ekonomik yapıya sahip bulunan ülkede, sanayi, özellikle hafif sanayi ve mikro elektronik alanlarında gelişmiştir. Başlıca sanayi kolları, metalurji, petrol, doğalgaz, elektronik, demir dışı metaller, elektrik motorları, gıda prosesi, konservecilik, deri ürünleri, ceviz mobilya, kömür madenciliği, konserve et ve şeker rafinerileri alanlarında yoğunlaşmıştır. Doğal Kaynaklar ve Enerji: Başlıca yeraltı kaynakları kömür, altın, uranyum, cıva, çelik, antimuan, tungsten, çinko, kalay, kurşun ve granittir. Dağlık bir bölgede yer alması ve büyük nehirleri sebebiyle ülkede önemli ölçüde hidroelektrik üretimi yapılmaktadır. Çok sayıda hidroelektrik santralı vardır ve üretilen elektrik enerjisinin önemli bir kısmı Kazakistan, Özbekistan ve Tacikistan’a nakledilmektedir. Küçük bir ekonomiye sahip olmasına rağmen, yüksek oranlı ithalat ve ihracatı vardır. Dış ticareti, büyük ölçüde BDT ülkeleriyle gerçekleşmektedir. Bankacılık ve Sigortacılık: Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Kırgızistan’da tam teşekküllü bir şube açma konusunda prensip kararı almıştır. Şube açılabilmesi, öncelikle bu ülkede bankacılık mevzuatının oluşmasına bağlı olduğundan henüz bir faaliyet gerçekleşmemiştir. T.C. Ziraat Bankası, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Azerbaycan Cumhuriyetleri ile Rusya Federasyonu’ndaki mahalli bankalar arasında ortak banka kurulması çalışmaları sürmektedir. Kambiyo ve dış ticaret işlemleri başta olmak üzere batılı anlamda her türlü bankacılık hizmeti verecek olan bu ticari bankalar, söz konusu ülkelerde Türk Ortaklığı ile kurulan ilk bankalardır. Bu çalışmalar, Kırgızistan’da tam teşekküllü şube açılması yönünde devam etmektedir. Ziraat Bankası’nın Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde mukim yerel bankalarla kuracağı ortak bankalara, bankaların sermayelerinin % 50’sini geçmemek kaydıyla iştirak etmesi ve bu bankaların adında “Türk” kelimesinin kullanılması hususu da ikili anlaşmalarda kararlaştırılmıştır. Önemli Şehirler: Oş, Celalabad, Tokmak Çolpan Ata, Karakol
Kırgızistan Bayrağı, Kırgızistan’ın SSBC’den ayrıldıktan sonra 3 Mart 1992’de kabul ettiği milli bayraktır. Kırmızı fonda, Sarı bir güneşten oluşur. Güneşin 40 ışını, 40 Kırgız kabilesini temsil eder. Güneşin içindeki yolların kesişimi, geleneksel Kırgız yurdunun çatısını temsil eder.
DEVLET BAŞKANI
Kurmanbek Bakiyev
GENEL BİLGİLER
Kırgız ülkesi anlamına gelen Kırgızistan, Orta Asya'da 198.500 km2 yüzölçümü ile tarihi İpek Yolu üzerinde yer almaktadır. Komşuları, kuzeyde Kazakistan, batıda Özbekistan, güneybatıda Tacikistan ve güneydoğuda Çin Halk Cumhuriyeti'dir. Tanrıdağları ülkenin % 65'ini kaplar ve ülke bu yüzden "Orta Asya'nın İsviçre'si" olarak adlandırılır. Kuzeybatı Tanrı dağları üzerinde bulunan ve ülkenin en büyük gölü olan Issık Köl (Sıcak Göl), Titikaka'dan sonra dünyanın en büyük dağ gölüdür. Ülke, Tanrı ve Altay sıradağları ve doğuda bulunan Ala Dağları ile çevrilidir.
Resmi dil Kırgızca, Eylül 1991'den beri ülkenin resmi dilidir. Kırgızistan Orta Asya'daki Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nden ayrılan ülkeler arasında Kazakistan ile birlikte Rusça'yı da resmi dil kabul eden ülkedir. Kırgızca, Türk Lehçeleri'nin Kıpçak Grubu'nun bir lehçesi kabul edilir. Yirminci yüzyıla kadar Arap alfabesi kullanılarak yazılan Kırgızca, 1928'de Latin alfabesini, 1948'de ise Kiril alfabesini kullanmaya başladı. Dünyanın en uzun destanı olan Manas Destanı, Kırgızların milli destanıdır.
Kırgızistan başkent Bişkek dahil 8 ile ayrılmıştır. Kırgızistan'ın illeri; Bişkek (Eski Frunze), Batken (Batken), Çuy (Tokmok), Calal-Abad (Jalal-Abad), Narın (Narın), Oş (Oş), Talas (Talas), Issık-Köl (Karakol) olarak sıralanır.
2005 Dünya Almanağı verilerine göre Kırgızistan nüfusu 5,210,450 olup, şu anda 5,356,869 tahmin edilen bu nüfusun % 63,9'u şehirlerde geri kalanı ise kırsal kesimde yaşar. Ülkede kilometrekare başına 29 insan düşer.
Kırgızlar önceleri göçebe olduğundan eğitime dikkat edilmemiştir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği zamanında eğitim alanında büyük gelişmeler yaşanmıştır. 1934 yılında 11 yıllık okul okuma zorunluluğu getirilmiştir. 1950 yılından itibaren bu zorunluluğuna uyulması ile birlikte eğitim gelişmeye başlamıştır.
Ülke ekonomisi tarım ve madenciliğe dayalıdır. Daha çok hayvancılık kesimi ağırlıklı bir tarım ekonomisi hakimdir. Başlıca tarım ürünleri buğday, pamuk, şekerpancarı, mısır, tütün, sebze ve meyvedir. Dağlık bölgelerde yarış atları yetiştirilir, tavşan beslenir, arıcılık yapılır. En çok küçükbaş hayvan beslenir. Üretim 1995 yılında iyileşmeye başlamış ve ihracat artmıştır. İhracatının büyük çoğunluğunu altın oluşturur. İhraç ürünleri arasında tütün, pamuk, cıva, uranyum, doğal gaz ve elektrik yer alır. Kırgızistan’ın petrol ve doğalgaz yataklarının yüksek düzeyde olduğu varsayılmaktadır. Kırgızistan’ın uziletişimi ülkenin ve dış dünyanın gereksinimi karşılamamaktadır. Uluslararsı haberleşme Moskova’ya bağlıdır.
Kırgızistan'da 1970'li yıllarda çeşitli madenler çıkarılmaya başlanınca maden sektörü büyük hızla gelişmiştir. Makina, otomotiv, gıda, çimento, cam ve konserve fabrikaları başlıca sanayi kuruluşlarıdır. Akarsu üzerlerinde kurulan hidroelektrik santralleri ekonomiye önemli ölçüde katkıda bulunur. Ülkede 600 kadar sanayi kuruluşu vardır. Ülkede 3000’den fazla göl bulunmaktadır. Bunların en önemlisi dünyanın en büyük ikinci krater gölü Issık gölüdür. Ülkede son yıllarda doğal güzelliklerin etkisi ile turizm faaliyetleri de hızlanmakta ve bu da ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır.
Bu son derece doğal güzellikler ülkesi Kırgızistan 1876 yılında Rusya’ya bağlanmış, 1916 yılında Rus İmparatorluğuna karşı ayaklanma sırasında Kırgız nüfusunun yaklaşık altıda biri öldürülmüştür. 1936’da Sovyet Cumhuriyeti olmuş ve Rusya’nın dağılmasıyla 1991’de bağımsızlığını kazanmıştır. 1990 yılından 2005 yılına dek Askar Akayev tarafından yönetilen Kırgızistan, 2005 yılında Kurmanbek Bakiyev başkanlığındaki yönetime geçmiştir.
Kırgızistan’da Türk geleneği konukseverlik çok önemlidir. Çay içmek için kullanılan küçük çanak “çanaç”, en fazla yarısına kadar doldurularak konuğa daha fazla çay servisi yapılarak konukseverlik gösterilmek istenir. Geleneksel içkileri, at sütünden yapılan kımız, köökör kımız koymak için kullanılan deriden sürahi, “komuz” da üç telli halk çalgı aletidir.
Kirgizistan'in TBD İçinde Yer ve Önemi Kırgızistan, TBD içinde çok önemli bir yer tutar. Kırgızların en az karışmış grup olarak Türklerin gerçek kökenini simgelediği söylenebilir. Kırgızlar, dünyanın en eski milletlerinden biri olup, Çin Seddi’ni yapmaya zorlayan göçebe kabileler arasında sayılmaktadırlar. Orta Asya’daki birçok öbeklerle ilişkisi “kırk kabile” (kırk ouz veya uz) anlamına gelen Kırgız ile betimlenir.
Kırgısiztan’ın TBD’ye getireceği yararlar
Kırgızistan, yüksek petrol ve doğalgaz kaynakları ile TBD ekonomisine katkıda bulunabilir, ayrıca bu doğal kaynakların birlik dayanışması içinde kullanılması ve geliştirilmesi ile ülkenin kalkınmasına da yardım edebilir. Ülke genel olarak yüksek karlarla kaplı dağlar, derin keskin vadiler, yüksek akış hızına sahip binlerce ırmak ve dağ gölleri ile ve özellikle dünyanın en büyük 2. krater gölü Issık Gölü ile doğal güzellikleri açısından çok zengindir ve turizm vurgulanarak hem ülkenin hem de TBD’nin birliğinin güçlenmesine katkıda bulunabilir.
TBD’nin Kırgızistan’a getireceği yararlar
Vize zorunluğu kalkınca bu ülkedeki yetenekli gençlere diğer TBD ülkelerinde özellikle de Türkiye’deki üniversitelerde okuma kolaylıkları sağlanarak eğitimin artmasına yardımcı olunabilir. Kırgızistan'ın yeraltı zenginlikleri daha az olduğundan bu ülkenin ekonomik gelişmesine diğer ülkeler katkıda bulunabilir. Ülkede uziletişim gereksinimi bulunmaktadır. TBD bu açığı gidermede Kırgızistan’a yardımcı olabilir. Bu da TBD için girişim olanağı, kardeş ülke için de gelişim olanağı demektir.